Özet:
Çimento üretimi, iklim değişikliği ile mücadelede sürdürülebilir yapı malzemelerinin geliştirilmesinde kilit rol oynamaktadır. Çimento üretiminde kullanılan klinker, enerji yoğun bir üretim sürecine sahip olup yüksek seviyede karbon salımına neden olmaktadır. Bu nedenle, çimento üretiminde klinker oranını düşürmek, çevresel etkilerin azaltılması açısından büyük bir fırsat sunmaktadır. Düşük klinkerli çimentolar, çevresel performansı artırmanın yanı sıra maliyet avantajı sunabilen, sürdürülebilir bir alternatiftir. Ancak, bu çimentoların Türkiye’de yaygınlaşması önünde bazı yapısal, teknik ve piyasa tabanlı engeller bulunmaktadır. Türkiye’nin sahip olduğu alternatif mineral katkı maddesi potansiyeli (uçucu kül, yüksek fırın cürufu, doğal puzolanlar gibi) düşük klinkerli çimento üretimini desteklemek için uygundur; ancak, bu katkı maddelerinin tedariği, lojistiği ve kalite standartlarına uyumu gibi sorunlar çözüm beklemektedir. Bu nedenle teknik standartların ve mevzuatların güncellenmesi, Ar-Ge ve pilot uygulama projeleri, ekonomik teşviklerin sağlanması, farkındalık ve eğitim programları, yerel ham madde kaynaklarının etkin kullanımı gibi alanlarda aksiyon alınması gerekmektedir. Bu çalışmada, düşük klinkerli çimento kullanımının Türkiye’deki mevcut durumu, potansiyeli ve yaygınlaşmasının önündeki zorluklar ele alınmıştır. Düşük klinkerli çimento, çevresel sürdürülebilirliği artırma ve maliyet avantajı sağlama potansiyeline sahip olup, belirli düzenleyici ve sektörel önlemler alınarak ülke genelinde kullanılabilirliğinin artması sağlanabilir. Bu sayede sektörel ve ulusal karbon emisyonu hedeflerine ulaşmak mümkün olabilir.